Fihrist-i Makamat gerçekte musiki severlerin yabancısı olduğu bir eser değildir: Biraz ayrıntıya girmiş hemen tüm nazariyat kitaplarında bu eserden birkaç ‘küpe'nin notasına rastlanır. Çünkü eski kaynaklarda adı geçen, dolayısıyla zamanında terkip edildiği ve kullanıldığı kesin olan öyle makamlar vardır ki, bugün bu makamlardan yaşayan tek örnek, Fihrist-i Makamat'taki ilgili ‘küpe'dir. Tarz-ı Nevîn ve Mâverâünnehr makamları, buna yalnızca iki örnektir. Üstad Ahmet Avni Konuk'un, güftesini de irticâlen yazıp bestelediği bu eser, biraz da tüm makamları öğretmeye zamanı kalmayabileceği korkusunun bir ürünüydü. İlk olarak 150 makamı hedefleyen Konuk, 119. makamı bitirince eseri yeterli görmüştür. “Musiki edebim bozulur” diye nota öğrenmeyi reddeden ünlü bestekâr, Fihrist-i Makamat'ı öğrencisi Neyzen Hacı Emin Dede'ye geçirmiş, o da bu emanetin değerini bilerek eseri Hamparsum notasıyla kâğıda dökmüştür. Daha sonra, hem Ahmet Avni Konuk'un hem de Neyzen Hacı Emin Dede'nin öğrencisi Dr. Emin Kılıç Kale, oğlu Yılmaz Kale'ye bu notaları temize çektirmiş, aynı zamanda şimdi kullanmakta olduğumuz yeni notalara çok yakın olan Rauf Yektâ sistemi ile de yazmıştır. Ünlü notist Ziya Akyiğit'in de, bu eserin Arel-Ezgi sistemine uygun bir elyazması mevcuttur. Bu kitabı hazırlarken, yukarda sözü geçen kaynakların yanısıra Abdülkadir Töre'nin Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları ve Yakup Fikret Kutluğ'un Türk Musikisinde Makamlar adlı eserlerinden de yararlandık. Kitabımızda, eseri oluşturan her bir ‘kol'un başlık sayfasında Hamparsum notasıyla yazılmış sayfaları zeminde görmek mümkündür. Biz bu eseri, tartışmasız sanatsal değerinin yanı sıra ‘sonsuza kadar sürecek bir nazariyat dersi' olarak da görüyoruz. O nedenle, diğer yayınlarımızda da eğitim amaçlı olarak hep çıkardığımız “midi formatında” enstrümantal müzik CD'lerini bu eser için de oluşturduk. Kuşkusuz, bu eseri sindirmenin tek yolu, bir ustadan meşketmek, en azından canlı icra kaydını dinlemektir. Günümüzde bu eseri bir usta ile geçme olanağına son derece az sayıda kişi sahiptir. Canlı bir icra kaydını, musikişinasların destek ve katkısıyla bir gün çıkarmak herkesin hedefi olmalıdır. Biz, bu eserle bir an önce olabildiğince çok kişinin tanışmasını arzuladığımız için, bir ara çözüm olarak “midi formatında” enstrümantal eserlere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Bu ederler, amatör müzisyenlere ve araştırmacılara yalnızca bir fikir verebilecek niteliktedir.
https://disk.yandex.com.tr/d/7ILQzRUY17xQQw
Fihrist-i Makamat gerçekte musiki severlerin yabancısı olduğu bir eser değildir: Biraz ayrıntıya girmiş hemen tüm nazariyat kitaplarında bu eserden birkaç ‘küpe'nin notasına rastlanır. Çünkü eski kaynaklarda adı geçen, dolayısıyla zamanında terkip edildiği ve kullanıldığı kesin olan öyle makamlar vardır ki, bugün bu makamlardan yaşayan tek örnek, Fihrist-i Makamat'taki ilgili ‘küpe'dir. Tarz-ı Nevîn ve Mâverâünnehr makamları, buna yalnızca iki örnektir. Üstad Ahmet Avni Konuk'un, güftesini de irticâlen yazıp bestelediği bu eser, biraz da tüm makamları öğretmeye zamanı kalmayabileceği korkusunun bir ürünüydü. İlk olarak 150 makamı hedefleyen Konuk, 119. makamı bitirince eseri yeterli görmüştür. “Musiki edebim bozulur” diye nota öğrenmeyi reddeden ünlü bestekâr, Fihrist-i Makamat'ı öğrencisi Neyzen Hacı Emin Dede'ye geçirmiş, o da bu emanetin değerini bilerek eseri Hamparsum notasıyla kâğıda dökmüştür. Daha sonra, hem Ahmet Avni Konuk'un hem de Neyzen Hacı Emin Dede'nin öğrencisi Dr. Emin Kılıç Kale, oğlu Yılmaz Kale'ye bu notaları temize çektirmiş, aynı zamanda şimdi kullanmakta olduğumuz yeni notalara çok yakın olan Rauf Yektâ sistemi ile de yazmıştır. Ünlü notist Ziya Akyiğit'in de, bu eserin Arel-Ezgi sistemine uygun bir elyazması mevcuttur. Bu kitabı hazırlarken, yukarda sözü geçen kaynakların yanısıra Abdülkadir Töre'nin Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları ve Yakup Fikret Kutluğ'un Türk Musikisinde Makamlar adlı eserlerinden de yararlandık. Kitabımızda, eseri oluşturan her bir ‘kol'un başlık sayfasında Hamparsum notasıyla yazılmış sayfaları zeminde görmek mümkündür. Biz bu eseri, tartışmasız sanatsal değerinin yanı sıra ‘sonsuza kadar sürecek bir nazariyat dersi' olarak da görüyoruz. O nedenle, diğer yayınlarımızda da eğitim amaçlı olarak hep çıkardığımız “midi formatında” enstrümantal müzik CD'lerini bu eser için de oluşturduk. Kuşkusuz, bu eseri sindirmenin tek yolu, bir ustadan meşketmek, en azından canlı icra kaydını dinlemektir. Günümüzde bu eseri bir usta ile geçme olanağına son derece az sayıda kişi sahiptir. Canlı bir icra kaydını, musikişinasların destek ve katkısıyla bir gün çıkarmak herkesin hedefi olmalıdır. Biz, bu eserle bir an önce olabildiğince çok kişinin tanışmasını arzuladığımız için, bir ara çözüm olarak “midi formatında” enstrümantal eserlere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Bu ederler, amatör müzisyenlere ve araştırmacılara yalnızca bir fikir verebilecek niteliktedir.
https://disk.yandex.com.tr/d/7ILQzRUY17xQQw