Bu kitabı yazmak görevimdi
Daha önce Tarihsel Açıdan Evrensel Müziğe Giriş ve Müzik Kuramı gibi önemli kitaplara imza atmış olan, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı'nda dersler veren Emel Çelebioğlu'nun yeni kitabı Armoni. Beş yıllık bir çalışmanın ürünüArmoni kitabıyla ilgili Çelebioğlu'yla konuştuk.
Müzik Kuramı kitabı daha genel bir okur kitlesine yönelik hazırlanmıştı. Armoni kitabı ise daha çok uzmanlara yönelik bir kitap.
Evet, Müzik Kuramı daha genel bir kitap ve daha temel kuralları anlatan, henüz başlangıç safhasından genel bilgileri veren, daha sonra detaya giren bir başlangıç kitabı. Onda müziğe dair bilinmesi gereken tüm bilgiler bir arada yer alıyordu. Armoni kitabı ise daha spesifik. Özellikle armoniyle ilgili temel kuralları anlatan, bilhassa başlangıç seviyesindeki bazı temel bilgileri edinmiş öğrencilerden başlayarak uzmanlar için hazırlanmış bir kaynak kitap.
Peki, hangi ihtiyaçtan doğdu?
Müzik eğitimi konusunda bilhassa Türkçe kaynak yönünden ciddi bir sıkıntı çektiğimiz bir gerçek. Öğrencilerin çoğu yabancı dil bilmedikleri için bu kaynaklardan tam olarak faydalanamıyor. Bu kitabı kendime bir görev edindim. Evvela öğrenciler için bir kaynak, aynı zamanda benim haricimdeki müzik araştırmacıları, müzik kuramcılarını da yeni çalışmalara yöneltecek bir kitap bırakmak istedim. Kurallar elbette yüzyıllardır bilinen kurallar, ama kitaptaki egzersizleri tamamen kendim hazırladım. Bu yüzden, tam beş senelik bir çalışmanın ürünü bu.
Hiç bilmeyen birisi için en basit haliyle armoniyi nasıl tanımlamak gerekir?
Çoksesli Batı müziğinde iki türlü yazım var; dikey olana Armoni, yatay yazıma ise Kontrpuan diyoruz. Armoni, dikey yazımla, aynı anda birden fazla enstrümanın ve koro için vokalin yazıldığı şifreleme biçimi. Armoni, akora dayanır ve akor da üç sesten oluşan bir sistemdir. Onun temel kurallarını, Müzik Kuramı'nda anlatmıştım. Bu bilgilere dayanarak da kitabı ilk sayfasından itibaren sistematik olarak okuyan, armoniyi hiç bilmeyen birisi de açıklamalarla çalışma yapabilir.
Türk müziğinde herhangi bir 'armoni' yazımı veya ona yakın bir kullanım var mı peki?
Türk müziğindeki 'makam' dediğimiz dizilerin oluşumu, bu tarz tonal armoniye çok yatkın değil. Modal armoniye belki daha uygun ama o çok başka bir konudur, ki benim kitabım da tonal armoniye dayalı. Modal armoniye daha yatkın ama onda bile önemli farklılıklar var. Başta söylediğim dikey armoni ve yatay kontrpuan içinde Türk müziğinde yatay seslendirme daha uygun olur. Ancak bazı makamlar, armonik seslendirmeye yatkındır, mesela nihavent altyapısı itibariyle çoksesli armoniye uygundur.
Kitapta da örnek verdiğiniz için soruyorum. Armoni konusunda Bach'ın önemini anlatabilir misiniz?
Bach'ı her zaman farklı bir yerde tutarız. Onun bütün kitaplarını, yazdıklarını birer eğitim kitabı olarak kabul ediyoruz. Kontrpuntal veya armoni açısından yazdıkları çok mühimdir. Bach'ın korali şu açıdan ilginçtir: Barok dönem aslen kontrpuntal bir dönemdir. Yani, barokta da bir armoni var muhakkak ama daha sofistike anlamda bir armoniye sahip değil. Bach, çok yüksek seviyede eserler ortaya koyarak, kendi dönemi için varılabilecek en üst seviyeye ulaşmıştır. Ama esas armoni kullanımı Bach'tan sonrasıdır.
Çağlayan Çevik, Hürriyet, 8 Aralık 2013