Babam Burhanettin Deran Hemen her insan çocukluğunda, anne ve babasına doğal olarak büyük bir sevgi duyar. Zamanla, bu sevgi, bende, hayat tecrübelerimin mümkün kıldığı karşılaştırmalarla, hayranlık ve saygıyla birleşerek daha da güç kazandı. Babam, sevgi dolu otoritesiyle hayatımızı yönlendiren bir insandı. Güzel sanatların, özellikle musikinin bir ibadet olduğundan sık sık söz eder, özellikle tasavvufi eserleri icra ederken büyük bir saygıyla meşk etmemizi sağlardı. İnsan ilişkisi güçlü, sevecen ve saygılı bir kişiydi. Vefatından bunca yıl geçmesine rağmen kendisini tanıyanlarla karşılaştığımda, beraber oldukları zamanı hüzünle hatırladıklarınaşahit olurum. Gözleri dolarak “Baban başka bir insandı” demekten kendilerini alamazlar. Kıtasından evine gelirken, atının nal seslerinden onun yeni bir beste yapacağının heyecanını anlardık. Mütebessim bir çehreyle içeri girdiğinde gergin ve heyecanlı olduğu da gözden kaçmazdı. Hemen odasına kapanarak, sesine udu ile eşlik etmeye başlaması bize yeni bir bestenin doğmakta olduğunu haber verirdi. Odasından çıktığı zaman bazen günlerce emek verdiği bazen de bir anda yarattığı yeni bestesini aileye yani bize terennüm eder, gözleriyle eser hakkındaki intibalarımızı adeta sorardı. Daha sonra bu eserleri biz de kendisiyle birlikte icra ederdik. Bütün bunları bizlerle paylaşmaktan büyük zevk alırdı. Yazık ki bu zevkli paylaşım hastalanmasıyla devam edemedi ve yedi yıl sonra da 63 yaşında rahmetli oldu… Ruhuşad olsun… Onu hep özleyeceğiz. *** Değerli büyüğümüze ait olan bu kitabı uzun zamandır hazırlamak istiyorduk. Musiki adına anlamlı bir sorumluluğu üzerlerine alarak emeklerini esirgemeyen Mehmet Güntekin'e, Murat Aydemir'e ve nota yazımında yardımcı olan Yüce Gümüş'e içten teşekkürlerimizi sunarız. Erol Deran
Babam Burhanettin Deran Hemen her insan çocukluğunda, anne ve babasına doğal olarak büyük bir sevgi duyar. Zamanla, bu sevgi, bende, hayat tecrübelerimin mümkün kıldığı karşılaştırmalarla, hayranlık ve saygıyla birleşerek daha da güç kazandı. Babam, sevgi dolu otoritesiyle hayatımızı yönlendiren bir insandı. Güzel sanatların, özellikle musikinin bir ibadet olduğundan sık sık söz eder, özellikle tasavvufi eserleri icra ederken büyük bir saygıyla meşk etmemizi sağlardı. İnsan ilişkisi güçlü, sevecen ve saygılı bir kişiydi. Vefatından bunca yıl geçmesine rağmen kendisini tanıyanlarla karşılaştığımda, beraber oldukları zamanı hüzünle hatırladıklarınaşahit olurum. Gözleri dolarak “Baban başka bir insandı” demekten kendilerini alamazlar. Kıtasından evine gelirken, atının nal seslerinden onun yeni bir beste yapacağının heyecanını anlardık. Mütebessim bir çehreyle içeri girdiğinde gergin ve heyecanlı olduğu da gözden kaçmazdı. Hemen odasına kapanarak, sesine udu ile eşlik etmeye başlaması bize yeni bir bestenin doğmakta olduğunu haber verirdi. Odasından çıktığı zaman bazen günlerce emek verdiği bazen de bir anda yarattığı yeni bestesini aileye yani bize terennüm eder, gözleriyle eser hakkındaki intibalarımızı adeta sorardı. Daha sonra bu eserleri biz de kendisiyle birlikte icra ederdik. Bütün bunları bizlerle paylaşmaktan büyük zevk alırdı. Yazık ki bu zevkli paylaşım hastalanmasıyla devam edemedi ve yedi yıl sonra da 63 yaşında rahmetli oldu… Ruhuşad olsun… Onu hep özleyeceğiz. *** Değerli büyüğümüze ait olan bu kitabı uzun zamandır hazırlamak istiyorduk. Musiki adına anlamlı bir sorumluluğu üzerlerine alarak emeklerini esirgemeyen Mehmet Güntekin'e, Murat Aydemir'e ve nota yazımında yardımcı olan Yüce Gümüş'e içten teşekkürlerimizi sunarız. Erol Deran