Çoksesli müziğe gelince: İstanbulda çoksesli müzik yok muydu? Vardı. Ama bu müziği, daha çok hariçten gelen müzisyenler yapardı. Bu müziğe, o zamanlar, "alafranga" teksesli müziğe de alaturka denirdi. Sonradan bu tabirler ortadan kalktı. Darülelhanda bu iki türlü müzik de tedris ediliyordu. Bir yandan, çoksesli müzikte solfej, armoni, kontrpuan ve hatta fügtedris edilir, öte yandan teksesli müzikte bütün usuller makamlar vs. öğretilirdi. Batı müziği derslerini verenlerden biri de bendim. Şehzadebaşı konağında yapılan çalışmalar, bende unutulmaz bir hatıra bıraktı. Memleketimizin müzik sahasındaki kabiliyeti o zaman ortaya çıktı.
Çoksesli müziğe gelince: İstanbulda çoksesli müzik yok muydu? Vardı. Ama bu müziği, daha çok hariçten gelen müzisyenler yapardı. Bu müziğe, o zamanlar, "alafranga" teksesli müziğe de alaturka denirdi. Sonradan bu tabirler ortadan kalktı. Darülelhanda bu iki türlü müzik de tedris ediliyordu. Bir yandan, çoksesli müzikte solfej, armoni, kontrpuan ve hatta fügtedris edilir, öte yandan teksesli müzikte bütün usuller makamlar vs. öğretilirdi. Batı müziği derslerini verenlerden biri de bendim. Şehzadebaşı konağında yapılan çalışmalar, bende unutulmaz bir hatıra bıraktı. Memleketimizin müzik sahasındaki kabiliyeti o zaman ortaya çıktı.