"Yıl 1977; Saygun'un yetmişinci doğumgünü, eski Ankara Devlet Konservatuarı'nda kutlandı. Orada deftere bir şeyler yazılıyordu. Ben de düşündüm; Adnan Saygun'u kutup yıldızına benzettim. Yani her şey Adnan Saygun'a göre ölçülüyor. Öyle bir merkez ki, gece karanlıkta bile yol gösteriyor. Hâlâ o kalitede bence. Saygun bu anlamda bir kutup yıldızı benim için. Yani ister istemez herkes Saygun'a göre tartılacak diye düşünüyorum. Nesine göre Saygun'un? Felsefi kimliğine, araştırmacı kimliğine, üretken ve estetik açıdan olağanüstü müzik yorumu sahibi olarak besteci kimliğine ve belki insan olarak, dürüst kimliğine bakarak değerlendirilecek diye düşünüyorum.
"Yıl 1977; Saygun'un yetmişinci doğumgünü, eski Ankara Devlet Konservatuarı'nda kutlandı. Orada deftere bir şeyler yazılıyordu. Ben de düşündüm; Adnan Saygun'u kutup yıldızına benzettim. Yani her şey Adnan Saygun'a göre ölçülüyor. Öyle bir merkez ki, gece karanlıkta bile yol gösteriyor. Hâlâ o kalitede bence. Saygun bu anlamda bir kutup yıldızı benim için. Yani ister istemez herkes Saygun'a göre tartılacak diye düşünüyorum. Nesine göre Saygun'un? Felsefi kimliğine, araştırmacı kimliğine, üretken ve estetik açıdan olağanüstü müzik yorumu sahibi olarak besteci kimliğine ve belki insan olarak, dürüst kimliğine bakarak değerlendirilecek diye düşünüyorum.