Arka kapakta kitabı sattıracak sözler gerektiğine göre bu yolda bir çaba göstersem iyi olur. Reklamları örnek alsam? Sizi şaşırtacağız. Ben de sizi şaşırtmak istediğim için bakalım nasıl şaşırtacaklarmış. Giyim kuşam bir adam, deveye binmiş. New York sokaklarında geziyor. Şaşırdınız mı? Ne ki, kitabıma vereceğiniz paranın deve olacağını sanabileceğiniz için, sakınsam iyi olur bu örnekten. Aşkın rahminde gözü görmez balıklar gibiyiz. Pantolon satılabiliyorsa bu sözle, kitap niye satılmasın? Olmadıysa bunlar, kitabımın içindekileri sayıp dökmeye başlasam olacağı tutar belki. Neler yok neler! Var olmak ya da olmamak, dünyanın bir türlü gelmeyen sonu, ıslık çalan gökdelen, Kafokistan'da kopan kıyamet, beni alıp götürmeye geldikleri gün... Postmodern de var kitabımın içinde, sanatın işe yarayıp yaramadığı da var. Hele hele müzik de var. Pavarotti, Paul McCartney, İbrahim Tatlıses, Michael Jackson, Led Zeppelin, Mussolini'nin piyano çalan oğlu, oturma odası kertenkeleleri... Madonna da var. Biliyor musunuz polis ne demiş Madonna'ya? O da var. Mozart da var. Kambersiz düğün olur mu? Gene mi bir reklam? Kulaklarınızı gece okuluna gönderiniz. Altında Mozart'ın resmi. Kulaklarınızı gece okuluna küçük bir gece okuluna küçük bir gece müziği için mi göndereceksiniz? Onadn da söz ediyorum kitabımda. Ama sözünü daha çok ettiğim, gündüzlerin koskoca bir hiçlik müziği: Eine grosse Nichtigkeitmusik. Yetti mi? Yetmediyse şu da var. Günce deyip dururken, baktım günlük demeye başlamışlar. Yumurta gibi. Buldum en iyisini! Yumurta niyetine alın bu kitabı.
Arka kapakta kitabı sattıracak sözler gerektiğine göre bu yolda bir çaba göstersem iyi olur. Reklamları örnek alsam? Sizi şaşırtacağız. Ben de sizi şaşırtmak istediğim için bakalım nasıl şaşırtacaklarmış. Giyim kuşam bir adam, deveye binmiş. New York sokaklarında geziyor. Şaşırdınız mı? Ne ki, kitabıma vereceğiniz paranın deve olacağını sanabileceğiniz için, sakınsam iyi olur bu örnekten. Aşkın rahminde gözü görmez balıklar gibiyiz. Pantolon satılabiliyorsa bu sözle, kitap niye satılmasın? Olmadıysa bunlar, kitabımın içindekileri sayıp dökmeye başlasam olacağı tutar belki. Neler yok neler! Var olmak ya da olmamak, dünyanın bir türlü gelmeyen sonu, ıslık çalan gökdelen, Kafokistan'da kopan kıyamet, beni alıp götürmeye geldikleri gün... Postmodern de var kitabımın içinde, sanatın işe yarayıp yaramadığı da var. Hele hele müzik de var. Pavarotti, Paul McCartney, İbrahim Tatlıses, Michael Jackson, Led Zeppelin, Mussolini'nin piyano çalan oğlu, oturma odası kertenkeleleri... Madonna da var. Biliyor musunuz polis ne demiş Madonna'ya? O da var. Mozart da var. Kambersiz düğün olur mu? Gene mi bir reklam? Kulaklarınızı gece okuluna gönderiniz. Altında Mozart'ın resmi. Kulaklarınızı gece okuluna küçük bir gece okuluna küçük bir gece müziği için mi göndereceksiniz? Onadn da söz ediyorum kitabımda. Ama sözünü daha çok ettiğim, gündüzlerin koskoca bir hiçlik müziği: Eine grosse Nichtigkeitmusik. Yetti mi? Yetmediyse şu da var. Günce deyip dururken, baktım günlük demeye başlamışlar. Yumurta gibi. Buldum en iyisini! Yumurta niyetine alın bu kitabı.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120,00 | 120,00 |
2 | 62,40 | 124,80 |
3 | 42,40 | 127,20 |
6 | 21,60 | 129,60 |
9 | 14,67 | 132,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120,00 | 120,00 |
2 | 62,40 | 124,80 |
3 | 42,40 | 127,20 |
6 | 21,60 | 129,60 |
9 | 14,67 | 132,00 |