1.Dünya Savaşı' nın sürdüğü yıllarda Bandırma gibi küçük bir yerleşim yerinde olamlarına karşın iki çocuğunun müzik dersleri almasını sağlayan bir subay baba.Herşeyiyle, çocuklarına destek ve arkadaş bir anne. Böyle bir ailede yetişen Ferhunde Erkin, savaş yıllarında başladığı piyano derslerini İstanbul'da da sürdürür. İşgal altındaki bu şehirde henüz 11 yaşındayken kardeşi ile birlikte ilk konserlerini verir. Yurt dışında da eğitim alır. Tüm birikim ve yeteneğini, Cumhuriyet Türkiye'sinde eğitmek ve öğretmek için esirgemeden kullanır. Hem iyi bir eğitmen hem de iyi bir konser piyanisti olarak müziğe önemli katkılarda bulunur. Bu değerli katkıları nedeniyle 1999'da Sevda- Cenap And Müzik Vakfı Onur Ödülü Altın Madalyası ile ödüllendirilir. Onunki, taşıdığı yaşam sevinci, çok yönlü birikimleri ve yetenekleri ile parıldayan bir yaşamdır tuşlar arasında.
1.Dünya Savaşı' nın sürdüğü yıllarda Bandırma gibi küçük bir yerleşim yerinde olamlarına karşın iki çocuğunun müzik dersleri almasını sağlayan bir subay baba.Herşeyiyle, çocuklarına destek ve arkadaş bir anne. Böyle bir ailede yetişen Ferhunde Erkin, savaş yıllarında başladığı piyano derslerini İstanbul'da da sürdürür. İşgal altındaki bu şehirde henüz 11 yaşındayken kardeşi ile birlikte ilk konserlerini verir. Yurt dışında da eğitim alır. Tüm birikim ve yeteneğini, Cumhuriyet Türkiye'sinde eğitmek ve öğretmek için esirgemeden kullanır. Hem iyi bir eğitmen hem de iyi bir konser piyanisti olarak müziğe önemli katkılarda bulunur. Bu değerli katkıları nedeniyle 1999'da Sevda- Cenap And Müzik Vakfı Onur Ödülü Altın Madalyası ile ödüllendirilir. Onunki, taşıdığı yaşam sevinci, çok yönlü birikimleri ve yetenekleri ile parıldayan bir yaşamdır tuşlar arasında.