Has-Bağçede Ayş u Tarab Halil İnalcık

Has-Bağçede Ayş u Tarab

%10 indirimli
310,00TL
279,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 34,10TL
Temin süresi 5 gündür.
Stok Kodu
978-605-3324-17-1
Boyut
16 X 23
Sayfa Sayısı
512
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
Nisan 2018
Kapak Türü
Karton Kapak
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
978-605-3324-17-1
7767
Has-Bağçede Ayş u Tarab
Has-Bağçede Ayş u Tarab
279.00

Has-Bağçede ‘Ayş u Tarab: Nedimler, Şairler, Mutribler Osmanlı sarayında padişahların has bağçede geçirdiği hoş vakitleri ve bu adetin İslam öncesi İran imparatorluğundan Emevi, Abbasi ve Timuri saraylarına uzanan köklü geleneğini, o dönemlerde yazılmış değerli kaynaklardan derleyerek sunan bir çalışma. Padişah işret meclisi adıyla anılan bu eğlencelere yakın adamları olan nedimlerle birlikte katılır; şiir, musiki, ve raks sanatlarının en seçkin örnekleri eşliğinde eğlenirdi. Bu meclisler, hükümdarın ve imparatorluktaki seçkin sınıfların zevklerini ve yaşam tarzlarını hem yansıtır, hem yeniden biçimlendirirdi.

Çiçek bahçeleri, havuzlar, fıskiyeler, su kanalları, nahiller, buhurdanlar arasında, genç sakîlerin içki sunduğu bir mecliste şiir okuyan, saz çalan, şarkı söyleyen usta sanatkarlar eşliğinde sürülen zevk u safa, tüm Ortadoğu saraylarında vazgeçilmez bir gelenekti. Emevi ve Abbasi dönemlerinden beri bu meclisler levazim-i saltanat yani hükümdarlığın vazgeçilmez bir adeti olarak kabul edilirdi. Avrupa saraylarında da bu geleneğin karşılığı olan regalia, yani olağanüstü ziyafetler ve eğlenceler, hükümdarlığın gerekleri arasında sayılmıştır. Doğu’da olsun, Batı’da olsun saray kültürü halk kültüründen her zaman farklı olmuş ve bu farklılık işret meclisi geleneğine ve gösterilen tepkilere de yansımıştır.

Bir yandan lalalar üzerinden şehzadelere, diğer yandan sâkînâmeler ve kabusnameler yoluyla üst sınıf mensuplarına en ince ayrıntısıyla aktarılan bu geleneğin muhalifleri de fütüvvetnâmeler ile kendini ifade ederdi. Halk için yazılmış ahlâk kitapları olan fütüvvetnâmelerde dinin emirlerine karşı hareketler daima kötülenmiş, şarap başlıca günah sayılmıştır. Ne var ki, sakinameler ve kabusnâmeler dini kurallara aykırı sayılan unsurları İslamiyet ile bağdaştırmayı bir ödev saymıştır: bu eserlerde işret meclislerinin daima Tanrı ve Peygamber’e duâ ile başladığı ve tövbe ile son bulduğu hep vurgulanır. Zira insan zayıftır, günah işler, sonunda Gaffaru’l zünub günahları affedici olan rabbine sığınır.

Osmanlı sosyal-kültürel tarihine bir katkı olarak hazırlanan bu eser, sarayın ve ona bağlı zarîfler denilen yüksek sınıfın kendine has geleneksel kültürü ile yaşamının az bilinen bir yanına ışık tutmaya çalışıyor.

Has-Bağçede ‘Ayş u Tarab: Nedimler, Şairler, Mutribler Osmanlı sarayında padişahların has bağçede geçirdiği hoş vakitleri ve bu adetin İslam öncesi İran imparatorluğundan Emevi, Abbasi ve Timuri saraylarına uzanan köklü geleneğini, o dönemlerde yazılmış değerli kaynaklardan derleyerek sunan bir çalışma. Padişah işret meclisi adıyla anılan bu eğlencelere yakın adamları olan nedimlerle birlikte katılır; şiir, musiki, ve raks sanatlarının en seçkin örnekleri eşliğinde eğlenirdi. Bu meclisler, hükümdarın ve imparatorluktaki seçkin sınıfların zevklerini ve yaşam tarzlarını hem yansıtır, hem yeniden biçimlendirirdi.

Çiçek bahçeleri, havuzlar, fıskiyeler, su kanalları, nahiller, buhurdanlar arasında, genç sakîlerin içki sunduğu bir mecliste şiir okuyan, saz çalan, şarkı söyleyen usta sanatkarlar eşliğinde sürülen zevk u safa, tüm Ortadoğu saraylarında vazgeçilmez bir gelenekti. Emevi ve Abbasi dönemlerinden beri bu meclisler levazim-i saltanat yani hükümdarlığın vazgeçilmez bir adeti olarak kabul edilirdi. Avrupa saraylarında da bu geleneğin karşılığı olan regalia, yani olağanüstü ziyafetler ve eğlenceler, hükümdarlığın gerekleri arasında sayılmıştır. Doğu’da olsun, Batı’da olsun saray kültürü halk kültüründen her zaman farklı olmuş ve bu farklılık işret meclisi geleneğine ve gösterilen tepkilere de yansımıştır.

Bir yandan lalalar üzerinden şehzadelere, diğer yandan sâkînâmeler ve kabusnameler yoluyla üst sınıf mensuplarına en ince ayrıntısıyla aktarılan bu geleneğin muhalifleri de fütüvvetnâmeler ile kendini ifade ederdi. Halk için yazılmış ahlâk kitapları olan fütüvvetnâmelerde dinin emirlerine karşı hareketler daima kötülenmiş, şarap başlıca günah sayılmıştır. Ne var ki, sakinameler ve kabusnâmeler dini kurallara aykırı sayılan unsurları İslamiyet ile bağdaştırmayı bir ödev saymıştır: bu eserlerde işret meclislerinin daima Tanrı ve Peygamber’e duâ ile başladığı ve tövbe ile son bulduğu hep vurgulanır. Zira insan zayıftır, günah işler, sonunda Gaffaru’l zünub günahları affedici olan rabbine sığınır.

Osmanlı sosyal-kültürel tarihine bir katkı olarak hazırlanan bu eser, sarayın ve ona bağlı zarîfler denilen yüksek sınıfın kendine has geleneksel kültürü ile yaşamının az bilinen bir yanına ışık tutmaya çalışıyor.

Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 279,00    279,00   
2 145,08    290,16   
3 98,58    295,74   
6 50,22    301,32   
9 34,10    306,90   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 279,00    279,00   
2 145,08    290,16   
3 98,58    295,74   
6 50,22    301,32   
9 34,10    306,90   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat