John Cage yirminci yüzyılın ortalarından bu yana, başta müzik olmak üzere, modern sanatların izlediği yönlerin belirlenmesinde en etkili kişi oldu. Yüzüncü doğum yılının kutlandığı 2012'de yayımlanan bu kitap, kapsamlı bir tanıtma yazısının yanısıra, Cage'in Türkçe'ye ilk kez çevrilen, yaşamının dönüm noktalarından seçilme on beş yazısını içeriyor. "Cage yüz yaşında. Hayat dolu varlığı hâlâ açıkça ortada, hâlâ düşünmeye kışkırtıyor, hâlâ tartışmaya zorluyor, hâlâ etrafa muhteşem yaramazlıklar salıyor. Yirminci yüzyılın en sık alıntılanan, en ünlü ve/veya namlı yirminci yüzyıl bestecisi olmakta Stravinsky'yi geride bırakmış olabilir. Etkisi klasik müziğin çok ötelerine, çağdaş sanata ve popüler kültüre ulaştı. … Cage müziğinde dünyanın sesini kullandı, dünyanın sesi de Cage'in müziği oldu.”
Alex Ross, The New Yorker
“John Cage bestecilerin yedi yüzyıldır birikmiş müzik dilini atıp ağırlıktan kurtulmalarını önererek bir devrim başlattı ve bunun sonucunda Minimalizm'e, performans sanatına ve yenilikçi müziğin neredeyse her bir dalına kapıyı açmış oldu.”
Allan Kozinn, The New York Times
John Cage yirminci yüzyılın ortalarından bu yana, başta müzik olmak üzere, modern sanatların izlediği yönlerin belirlenmesinde en etkili kişi oldu. Yüzüncü doğum yılının kutlandığı 2012'de yayımlanan bu kitap, kapsamlı bir tanıtma yazısının yanısıra, Cage'in Türkçe'ye ilk kez çevrilen, yaşamının dönüm noktalarından seçilme on beş yazısını içeriyor. "Cage yüz yaşında. Hayat dolu varlığı hâlâ açıkça ortada, hâlâ düşünmeye kışkırtıyor, hâlâ tartışmaya zorluyor, hâlâ etrafa muhteşem yaramazlıklar salıyor. Yirminci yüzyılın en sık alıntılanan, en ünlü ve/veya namlı yirminci yüzyıl bestecisi olmakta Stravinsky'yi geride bırakmış olabilir. Etkisi klasik müziğin çok ötelerine, çağdaş sanata ve popüler kültüre ulaştı. … Cage müziğinde dünyanın sesini kullandı, dünyanın sesi de Cage'in müziği oldu.”
Alex Ross, The New Yorker
“John Cage bestecilerin yedi yüzyıldır birikmiş müzik dilini atıp ağırlıktan kurtulmalarını önererek bir devrim başlattı ve bunun sonucunda Minimalizm'e, performans sanatına ve yenilikçi müziğin neredeyse her bir dalına kapıyı açmış oldu.”
Allan Kozinn, The New York Times