Birçok değerli araştırma ve kitaba imza atmış olan, dostluğuyla iftihar ettiğim Prof.Dr.Fuat Yöndemli, bu kez "Mevlevîlik" konusunu ele almış, çok geniş bir literatür taramasıyla meydana getirdiği "Mevlevîlikte Semâ ve Musikî" adlı çok kapsamlı kitabıyla Mevlevîliğin âdeta tomografisini çıkarmış. Kendisini ne denli tebrik etsek azdır. Biz, olgulara "gönül" ile değil, "akıl" ile bakmak zorundayız. Prof. Yöndemli, eşsiz değerdeki bu eserini böyle vücuda getirmiştir. Onu ne kadar övsek azdır. (Burhan Oğuz'un bu eser için yazmış olduğu önsözden) Özüne bakacak olursak, İslam'da ne var, ne yok; cevap çok nettir, İslam'da dans ve şarkı görmüyoruz. İslam'ı, ritüellerinde dans ve şarkı olmayan din olarak tarif edebiliriz. Alevîlikte ise hem dans ve hem de şarkı olduğunu görüyoruz. Demek ki varsa yoktur. Bu o kadar öyledir ki, Konya'daki "döner dervişler" uzun zamandır, sağlam Müslümanlar tarafından hoş karşılanmamıştır, eskiden sadece turistler ilgileniyorlardı. Şimdi her işimiz turistik olmaya başladı. Nerede o eski Müslümanlar, diyoruz ve arıyoruz... (Yalçın Küçük: Ders 1 Küçülme Savaş, s.374) "Semazenlerin hiç başı döner mi?" ve "Semazenlerin başı neden dönmüyor?" soruları, Konya'ya sema törenlerini seyretmeye gelenlerin en çok sordukları ve cevabını aradıkları sorulardır. Bu eser bir hekim gözüyle, bu sorulara cevap vermek için planlanmıştır. Ancak böyle tıbbî bir konuya girmeden önce, Mevlâna ve Mevlevîlik hakkındaki genel bilgiler okuyucuya aktarılmıştır. UNESCO tarafından 2007'nin "Mevlâna yılı" olarak ilan edilmesi dolayısıyla, bu eser yeniden gözden geçirilerek, önceki baskılarda bulunmayan yeni bölümler ilave edilmişti
Birçok değerli araştırma ve kitaba imza atmış olan, dostluğuyla iftihar ettiğim Prof.Dr.Fuat Yöndemli, bu kez "Mevlevîlik" konusunu ele almış, çok geniş bir literatür taramasıyla meydana getirdiği "Mevlevîlikte Semâ ve Musikî" adlı çok kapsamlı kitabıyla Mevlevîliğin âdeta tomografisini çıkarmış. Kendisini ne denli tebrik etsek azdır. Biz, olgulara "gönül" ile değil, "akıl" ile bakmak zorundayız. Prof. Yöndemli, eşsiz değerdeki bu eserini böyle vücuda getirmiştir. Onu ne kadar övsek azdır. (Burhan Oğuz'un bu eser için yazmış olduğu önsözden) Özüne bakacak olursak, İslam'da ne var, ne yok; cevap çok nettir, İslam'da dans ve şarkı görmüyoruz. İslam'ı, ritüellerinde dans ve şarkı olmayan din olarak tarif edebiliriz. Alevîlikte ise hem dans ve hem de şarkı olduğunu görüyoruz. Demek ki varsa yoktur. Bu o kadar öyledir ki, Konya'daki "döner dervişler" uzun zamandır, sağlam Müslümanlar tarafından hoş karşılanmamıştır, eskiden sadece turistler ilgileniyorlardı. Şimdi her işimiz turistik olmaya başladı. Nerede o eski Müslümanlar, diyoruz ve arıyoruz... (Yalçın Küçük: Ders 1 Küçülme Savaş, s.374) "Semazenlerin hiç başı döner mi?" ve "Semazenlerin başı neden dönmüyor?" soruları, Konya'ya sema törenlerini seyretmeye gelenlerin en çok sordukları ve cevabını aradıkları sorulardır. Bu eser bir hekim gözüyle, bu sorulara cevap vermek için planlanmıştır. Ancak böyle tıbbî bir konuya girmeden önce, Mevlâna ve Mevlevîlik hakkındaki genel bilgiler okuyucuya aktarılmıştır. UNESCO tarafından 2007'nin "Mevlâna yılı" olarak ilan edilmesi dolayısıyla, bu eser yeniden gözden geçirilerek, önceki baskılarda bulunmayan yeni bölümler ilave edilmişti