Dünyayı değiştiren bir çağın, Aydınlanmanın dâhi bestecisi Mozart. Kısacık hayatına sığdırdığı büyük müzikal üretimi, masonlarla ilişkileri, borç içinde geçen hayatı, kimsesizler mezarlığında son bulan yaşamı ile hemen her dönemde gerek müzikologların gerekse de araştırmacıların ilgi odağı oldu. Yazar Erik Levi, tarihin gördüğü bu büyük bestecinin, Nazi Almanyasında faşist rejimin çıkarları doğrultusunda insancıl ve kozmopolit dünya görüşünden soyutlanıp bir propaganda malzemesi haline nasıl dönüştürüldüğünü inceliyor. Dönemin dergileri, Goebbelsin günlükleri, Salzburg Festivali arşivleri, konuşmalar ve operalar arasından titizlikle seçilmiş belgelerle "üstün Alman bestecisi" mitinin nasıl oluşturulup yaygınlaştırıldığını, hatta günümüze ne tür bir miras bıraktığını anlatıyor. Müzikle ilgilenenlerden Nazi Almanyasının kültür politikalarını merak edenlere, Mozart meraklılarından propaganda-siyaset ilişkisini inceleyenlere kadar hemen her okurun ilgisini çekecek sıra dışı bir Mozart çalışması.
Dünyayı değiştiren bir çağın, Aydınlanmanın dâhi bestecisi Mozart. Kısacık hayatına sığdırdığı büyük müzikal üretimi, masonlarla ilişkileri, borç içinde geçen hayatı, kimsesizler mezarlığında son bulan yaşamı ile hemen her dönemde gerek müzikologların gerekse de araştırmacıların ilgi odağı oldu. Yazar Erik Levi, tarihin gördüğü bu büyük bestecinin, Nazi Almanyasında faşist rejimin çıkarları doğrultusunda insancıl ve kozmopolit dünya görüşünden soyutlanıp bir propaganda malzemesi haline nasıl dönüştürüldüğünü inceliyor. Dönemin dergileri, Goebbelsin günlükleri, Salzburg Festivali arşivleri, konuşmalar ve operalar arasından titizlikle seçilmiş belgelerle "üstün Alman bestecisi" mitinin nasıl oluşturulup yaygınlaştırıldığını, hatta günümüze ne tür bir miras bıraktığını anlatıyor. Müzikle ilgilenenlerden Nazi Almanyasının kültür politikalarını merak edenlere, Mozart meraklılarından propaganda-siyaset ilişkisini inceleyenlere kadar hemen her okurun ilgisini çekecek sıra dışı bir Mozart çalışması.