"İnsan sesi, çalgıların en soylusudur. Hiçbir çalgı, insan sesinin anlatma gücüne sahip değildir. Fakat insan sesi de dahil, kullandığı çalgının gerektirdiği yeteneklerden yoksun kişi, hem kullandığı enstrümanı, hem de o enstrümanla yaptığı işi yozlaştırır. Şarkı söylemeyi meslek olarak seçen bir insan için, bu -en azından- bir klasik eğitim, bir ses eğitimi, bir müzik eğitimi, sözün kurallarına göre bir şarkı söyleme eğitimi ve sonsuz bir insan sevgisi demektir. Türkü söyleyen bir sanatçı ise bunlarla beraber halkını ve bu türküleri meydana getiren koşulları iyi bilmeli." Ruhi Su, Türkiye'nin müzik yaşamına vurulmuş en önemli damgalardan biridir. Müziğin salt bir ezgi değil, bir duruş ve yaşam biçimi, siyasi bir fikir ve dünyaya ilişkin bir söz olduğunu bu coğrafyaya öğreten odur.
"İnsan sesi, çalgıların en soylusudur. Hiçbir çalgı, insan sesinin anlatma gücüne sahip değildir. Fakat insan sesi de dahil, kullandığı çalgının gerektirdiği yeteneklerden yoksun kişi, hem kullandığı enstrümanı, hem de o enstrümanla yaptığı işi yozlaştırır. Şarkı söylemeyi meslek olarak seçen bir insan için, bu -en azından- bir klasik eğitim, bir ses eğitimi, bir müzik eğitimi, sözün kurallarına göre bir şarkı söyleme eğitimi ve sonsuz bir insan sevgisi demektir. Türkü söyleyen bir sanatçı ise bunlarla beraber halkını ve bu türküleri meydana getiren koşulları iyi bilmeli." Ruhi Su, Türkiye'nin müzik yaşamına vurulmuş en önemli damgalardan biridir. Müziğin salt bir ezgi değil, bir duruş ve yaşam biçimi, siyasi bir fikir ve dünyaya ilişkin bir söz olduğunu bu coğrafyaya öğreten odur.