Sosyo-kültürel bir fenomen olarak müzikte yaşanan bu değişimlerin, gündelik yaşamda eğlence aracı olarak kullanılmasına rağmen, bilimsel bakış açısıyla incelenmesi önemlidir. Bizde ise bu çalışmalar bilimsel bir bakış açısından çok bürokratik kararlar doğrultusunda ele alınmıştır. Yirmi-otuz yıl öncesine kadar entelektüel bir gayri meşruluk içinde olan müzik incelemeleri seksenli yıllarla birlikte akademiye de girmiş oldu. Farklı disiplinlerden olan araştırmacıların müziğe çok farklı yollardan yaklaşarak cesaret kırıcı bir karmaşıklığa sahip bu olguyu anlamaya bu yıllardan sonra daha fazla yer ayırmaya başlamış olduğunu görüyoruz. Bizde yeni başlayan bu süreç aslında Batı'da yeni olmayıp teorik bir çerçeve içinde bilimsel yöntemlerle incelenmesi 19. yüzyılla birlikte başlamıştır. Müziğin bu dönemlerde incelenmeye başlamasının nedenlerinin başında yaşanılan sosyo-politik hareketler ve milliyetçilik akımları gelmekteydi. Antropolojinin kuramsal katkısı ile müziğe göreceli bakmayı, etnosantrizmi reddetmeyi, ön koşul olarak kültürün incelenmesini ve böylece müziğin kültür bağımlı olarak anlamlandırılması ile müzik çalışmaları bir başka aşamaya gelmişti. Böylece yapılan çalışmalarla bugünün ulusal kimliğini oluşturmak için kültürel arka plana yönelenler, kültürel değerlerden biri olan müziği de ihmal etmemiş oldular. Ülkemizde ise devletçi 'öz'ün her zaman toplumsal alanda baskın çıkması, eleştirel bir bakış açısıyla yapılan çalışmaların azlığı dikkatimizi çekmekte ve maalesef bu alanda sosyal bilimlerle uğraşanların pek ilgi göstermediği görülmektedir.
Sosyo-kültürel bir fenomen olarak müzikte yaşanan bu değişimlerin, gündelik yaşamda eğlence aracı olarak kullanılmasına rağmen, bilimsel bakış açısıyla incelenmesi önemlidir. Bizde ise bu çalışmalar bilimsel bir bakış açısından çok bürokratik kararlar doğrultusunda ele alınmıştır. Yirmi-otuz yıl öncesine kadar entelektüel bir gayri meşruluk içinde olan müzik incelemeleri seksenli yıllarla birlikte akademiye de girmiş oldu. Farklı disiplinlerden olan araştırmacıların müziğe çok farklı yollardan yaklaşarak cesaret kırıcı bir karmaşıklığa sahip bu olguyu anlamaya bu yıllardan sonra daha fazla yer ayırmaya başlamış olduğunu görüyoruz. Bizde yeni başlayan bu süreç aslında Batı'da yeni olmayıp teorik bir çerçeve içinde bilimsel yöntemlerle incelenmesi 19. yüzyılla birlikte başlamıştır. Müziğin bu dönemlerde incelenmeye başlamasının nedenlerinin başında yaşanılan sosyo-politik hareketler ve milliyetçilik akımları gelmekteydi. Antropolojinin kuramsal katkısı ile müziğe göreceli bakmayı, etnosantrizmi reddetmeyi, ön koşul olarak kültürün incelenmesini ve böylece müziğin kültür bağımlı olarak anlamlandırılması ile müzik çalışmaları bir başka aşamaya gelmişti. Böylece yapılan çalışmalarla bugünün ulusal kimliğini oluşturmak için kültürel arka plana yönelenler, kültürel değerlerden biri olan müziği de ihmal etmemiş oldular. Ülkemizde ise devletçi 'öz'ün her zaman toplumsal alanda baskın çıkması, eleştirel bir bakış açısıyla yapılan çalışmaların azlığı dikkatimizi çekmekte ve maalesef bu alanda sosyal bilimlerle uğraşanların pek ilgi göstermediği görülmektedir.